16 Kasım 2012 Cuma

Kılavuzu katil olanın...


Dört bir yanı savaş, barut ve kan kokusu sardığında bakın ne tuhaf şeyler oluyor...

Malum İsrail, Gazze’ye yönelik yeni bir saldırı başlattı. İsrail’in füzelerine,  Gazze’deki irili ufaklı birçok grup intikam açıklamaları ve roketlerle karşılık veriyor.

Kıyaslanacak gibi olmasa da iki taraftan kayıplar var. İki taraf da kullandığı silahlarla düşmanının çocuklarını, bebeklerini öldürmeyi başarmış durumda!

Etrafı tam anlamıyla savaş coğrafyasında dönen Türkiye’de insanlar doğal olarak bir savaş endişesine kapılmış durumda.

Ülke içinde 10 yıllardır yaşananlar, Türkiye sınırına giren Suriye savaşı ve son olarak kangren haline gelen İsrail-Filistin meselesi bu endişeleri büyütüyor.

Dün Irak’ta savaş olmasın diye sokaklara dökülenler, bugün de aynı tutarlılık ve inatla SAVAŞA HAYIR demeye devam ediyor.

Bir de savaşı ve olası savaşları koltuğunda izleyip ahkam kesen “savaş çığırtkanları”, “aklı karışanlar”, “taklacılar” ve “katillerin sırtını sıvazlayanlar” var.  

Bunu yaparken de savaşları ayırt edip, hoşlarına giderse “vur, kır, parçala” diyenler, gitmezse
timsah gözyaşları arasında “mazlum” edebiyatı yapıyorlar.

Dün Suriye’de SAVAŞA HAYIR diyenlerle akılları sıra dalga geçenler, küfürler edenler,  Gazze için “savaşı durdurun” demeye başlamış. Meğer 10 aylık bebeğin ve onlarca insanın öldürülmesini bekliyorlarmış...

Yaptıkları tam olarak şu: Katil bendense savaş devam, değilse savaşı durdurun!

Oysa kılavuzu katil olanın elindeki kan temizlenmez!... 

Savaş insanlığı öldürür...

SAVAŞA HAYIR...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder