31 Ekim 2012 Çarşamba

Eyvah işçiler geliyor!



İşçiden bu kadar mı korkulur! Ne etti lan size bu işçi!...

12 Eylül darbesinin sendikal hakları kullanılamaz hale getiren ve o günden bugüne bu hakların geliştirilmesi adına bir tek çivi çakılmayan Sendikalar Yasası, Toplu İş İlişkileri Kanunu olarak değişti.

Kimi sendikalar, uluslararası kriterlere uymayan kanunun bu şekilde düzenlenmemesi için sokağa çıkarken, kimi sendikalar ise kulis oyunlarıyla rakiplerine son dakika golü atmanın derdindeydi. 

Fotoğraftaki manzara da yasaya ilişkin itirazlarını, yani yasaksız, barajsız bir düzenleme taleplerini dile getirmek isteyen işçilerin, TBMM'ye yürümek istediklerinde yaşandı.

İşçilerin "barajsız sendika" talebine yanıt, Meclis'e bile yürünmesine gerek kalmadan çevik kuvvetten oluşturulan barajla/barikatla verilmiş oldu. Yasadaki barajlar, iri cüsseli, gazlı, coplu, kalkanlı çevik kuvvetle adeta ete kemiğe büründü.

Sonrası bir Türkiye klasiği...

Polis gazına sarıldı, işçi limonuna...

Gazla nefesi kesilen, suyla ıslatılan işçilerden birinin kararlığı ise işte ortaya fotoğraftaki görüntüyü çıkardı.    


Elinde pankartı, başında şapkası, gaz nedeniyle gözünden yaşlar süzülen bir işçi, tam teçhizatlı onlarca polise karşı haklılığın verdiği cesaretle taleplerini haykırmaya devam ediyordu.     

Evet polis işçileri o gün yürütmedi. Çok değil, birkaç gün sonra aynı işçiler her ne hikmetse TBMM Dikmen Kapısı'na kadar gidip söyleyeceklerini söylediler. Merak edenler varsa korkmayın, kıyamet de kopmadı...

Malum fotoğraf çok şey söylüyor ama bu fotoğrafa en çok da bugünlerde sendika isteyen polislerin bakmasında fayda var!

Çünkü sıktıkları gazdan, ıslanmış kalkanlarından bu manzarayı iyi görememiş olabilirler.  

O haklar kolay alınmıyor!...

*Fotoğraf Birleşik Metal-İş arşivinden alınmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder