14 Aralık 2012 Cuma

Başarı buna denir: 923 ölü


Ekmek götürmek için çıktıkları evlerine bir daha dönemediler... Ana, baba, çocuktular... Sayıları bu yıl 923'te kaldı!...

Türkiye, iş kazalarının, bu kazalarda ölen ya da yaralananların sayısı yıllara göre değişse de
değişmeyen bir üne sahip:  "Ölümlü iş kazalarında Avrupa'da birinciliği, Dünya üçüncülüğü."

Yıllardır bu sıralamada değişiklik olduğu ne duyulmuş ne de görülmüş değil.

Ancak bu sıralamaya bir itiraz var.

Yaklaşık 5 yıldır İş Sağlığı ve Genel Müdürlüğü görevi yapan Kasım Özer, "Kim çıkardı bilmiyorum ama Türkiye iş kazalarında Avrupa birincisi, dünya üçüncüsüdür diye bir ifade var. Bu kesinlikle yanlıştır, rakamlar meydandadır. Biz Avrupa'da ilk 15'in altında, Dünya'da ise çok daha iyi durumdayız" diyor.

Özer, bu savunmasını desteklemek için de yüz binli oranlarla örnekler veriyor. Bunlardan birine göre Türkiye'de ölümlü iş kazası oranı son 10 yılda yüz binde 16.9'dan 7.8'e inmiş. Yani oran yarı yarıya azalmış.

Peki rakamlarda bu değişimler olurken işçilere ne olmuş?

Yıl 2002 iş kazalarında ölen işçi sayısı 872.

1 Ocak-11 Aralık 2012 iş kazalarında ölen işçi sayısı 923.

Yani tüm o yüz binli oranlarda sağlanan başarının somut karşılığı 923 işçinin yaşamını yitirmesi olarak karşımıza çıkıyor. Yani 923 aile, bir sabah ya da bir gece yarısı eve ekmek getirmek için işe giden babasını, annesini ya da daha işteki ilk günlerini geçiren gencecik evladını kaybetti.

O "başarı" işte bu 923 ölümle yakalandı.

Bu arada içiniz rahat olsun Kasım Özer'in söylediğine göre, Türkiye'nin iş güvenliği mevzuatının, AB mevzuatından bir kelime eksiği yok.

Özer'in iş güvenliği uzmanlarına, iş yeri hekimlerine de uyarıları var: "İş güvenliği uzmanı olarak, iş yeri hekimi olarak birinci görevimiz, işvereni ikna etmek olmalı. Hani derler ya altından gir üstünden çık."  

İşte böyle...

Yoksa bu başarılar kolay mı elde ediliyor sandınız!...